İştirak nafakası ebeveyn olmanın doğal neticesidir[1]. Boşanma kararı ile müşterek çocukların velayet kendisine verilmeyen taraf, Türk Medeni Kanun’un (TMK) 182/II. maddesi gereğince iştirak nafakası ödemek suretiyle müşterek çocukların bakım ve eğitim giderlerine mali gücü oranında katılmaya devam eder. Zira boşanan tarafların, müşterek çocuklarına karşı yükümlülükleri sona ermemekte bilakis mümkün olduğu ölçüde aynen devam etmektedir [2].
İŞTİRAK NAFAKASI KİMİ KAPSAR?
Hayat birleştirmekle beraber ailenin birer parçası olan çocukların gelişiminin sağlanması ebeveynlerin en büyük sorumluluğudur. İştirak nafakasına ergin olmayan müşterek çocuklar için karar verilir.
İŞTİRAK NAFAKASINDA KUSUR ÖNEMLİ MİDİR?
İştirak nafakasında tarafların kusurunun hiçbir önemi yoktur. Velayete sahip olmayan ebeveyn tarafından ödenmektedir.
İŞTİRAK NAFAKASI İÇİN TALEP GEREKİR Mİ?
İştirak nafakası için bir talepte bulunmaya gerek yoktur. Hâkim resen karar verir. Bu husus kamu düzenindendir.
İŞTİRAK NAFAKASININ SÜRESİ NEDİR?
İştirak nafakası kural olarak müşterek çocuk ergin olana dek devam eder. Ergin olsa bile istisnai hallerde de iştirak nafakası (eğitim vb.) yardım nafakası adıyla devam etmektedir. Eğitim nafakasının, çocuğun en azından lisans eğitimi sonuna ve bir meslek sahibi olarak mezun olmasına kadar sürecektir. İştirak nafakasının sona ermesi için açılan bir davada Yargıtay, ayrıca dava açılmadan iştirak nafakasının çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden kalktığını belirtmektedir[3].
İŞTİRAK NAFAKASI ARTIRIM DAVASI NEDİR?
Boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar çocuklara verilen nafakaya tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra verilen nafakaya ise iştirak nafakası denilmektedir. Nafaka talep edilen kişinin gelir durumunda yaşanan artış ile çocukların giderlerinin artması gibi nedenlerle veya bu gibi durumlara dayanarak, nafaka artırma davası açılabilmektedir. Davacı tarafın iştirak nafakasının artırım gerekçelerini delilleri ile net bir şekilde ortaya koyması gerekmektedir. Ayrıca mahkemece de tarafların güncel sosyal ekonomik durum araştırmasını kolluk marifetiyle yapılacaktır.
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR?
TMK. 177. hükmüne göre; iştirak nafakası davası, boşanma davasından sonra açılmışsa, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Ancak bu kesin yetki değil, özel yetkidir. Davacı, davayı davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açabilir. Nafaka davalarında görevli mahkeme Aile mahkemeleridir. Aile mahkemelerinin kurulu olmadığı yerlerde ise davanın Asliye Hukuk Mahkemesine açılması gerekir.
DAVACI VE DAVALI KİMDİR? DAVANIN KAYBI HALİNDE KARŞI VEKALET ÜCRETİ ÖDENİR Mİ?
Ergin olmayan adına velayeten velayet sahibi tarafından diğer ebeveyne karşı açılır. Bu davada reddedilen miktar yönünden karşı vekalet ücretine hükmedilemez.
ZAMANAŞIMINA TABİ MİDİR?
Bu dava herhangi bir hak düşürücü süreye bağlanmamıştır. Her zaman açılabilecek bir davadır. Bununla beraber kural olarak mahkeme ilamlarının icra edilebilmesi 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
[1] BOZOVALI, Haluk, “Türk Medeni Hukukunda Bakım Nafakaları”, Kazancı Hukuk Yayınları, s.55.
[2] KÖSEOĞLU, Bilal ve KOCAAĞA, Köksal “Aile Hukuku ve Uygulaması”, Türkiye Barolar Birliği, s.215.
[3] Yargıtay, 2. Hukuk Dairesi, Esas No: 2022/6020, Karar No: 2022/6592: ““Türk medeni kanununun 328'inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca iştirak nafakasının davalı f. b.'in ergin olması ile birlikte kendiliğinden sona erdiğinden, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, "dava konusu bu istem hakkında hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" şeklinde hüküm kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”